balıkesir

Ana Sayfa

Bilgiler Dizin Türkiye Web Balıkesir Yöre mutfağı

Keşkek: Kaynamış, kurutulmuş buğday ve terayağı ile yapılır. Kaynamış kurutulmuş buğday tekrar kaynatılmaya bırakılır. Pişmeye yüz tuttuğu an tahta bir kepçe ile dövülerek merhem haline getirilir. Sonradan arıtılmış kızgın tereyağı üzerine ilave edilip, servis yapılır. Ayrıca isteğe göre hazırlanmış kuzu eti didiklenerek ilave edilir.

Balıkesir Kaymaklısı: Yufkası tamamen özel olarak hazırlanır. Malzemesi: Un, süt ve yumurtadır. Un elenip teknenin içinde ortası açılarak, bir miktar süt kırılmış yumurtalar (Beyaz ve sarısı olarak) biraz tuz ile birlikte yoğrulmaya başlanır. cEviz büyüklüğünde parçalara ayrılarak oklava ile açılır. Ateşin üzerinde madeni saçta alt ve üst olarak pişirilir. Yufkalar tepsiye alınır. Ateşin üzerindeki içine arıtılmış tereyağı bulunan bir başka tepsiye birer yüzleri kızartılmış olarak soğumaya bırakılır. Tereyağında kızartılmış diğer bir yufka üstüne kapatılır. Limonsuz kesilmiş şerbet ılık olarak üzerine dökülerek servis yapılır. Höşmelim:


Tuzsuz taze peynir, şeker, irmik, margarin ve safradan yapilir. Margarin kizdirilip irmik pembeleşinceye kadar kavrulup şeker ilave edilir. Ikisi iyice birbirine yedirildiğinde peynir ufalanmış olarak ilave edilir. Hızlı ateşte devamlı karıştırılır. Renk için bir miktar safran konularak soğuduktan sonra servis yapılır. Balıkesir Adı


Tarihçilere göre Balıkesir adı, Bizans imparatoru Hadrianus'un av partilerinde kullanmak için yaptır­dığı Paleo Kastro (Eski Hisar) sözcüğünden kaynak­lanmaktadır. Tarihi bir gerçekliği de bulunan bu ad, daha sonra halk etimolojisi sayesinde değişik riva­yet ve yorumlara da konu teşkil etmiştir.Bu riva­yetlerden birkaçı kısaca şöyledir: Balıkesir adı daha çok bal, balık, kesir ve hisar keli­meleri üzerinde yapılan oynamalarla izah edilmek­tedir. Bir rivayete göre Balıkesir'in adı eskiden Balık Hisar şeklindeymiş. Buradaki. balık sözü Eski Türk­çe'de şehir, kale veya saray anlamı taşımaktaymış. Kale Şehri anlamını veren bu rivayete göre bu ad, XI. yüzyıldan sonra kullanılmaz olmuştur. Gerçek­ten de Orta Asya'da Beşbalık gibi bazı Uygur devri­ne ait yer isimlerinde balık kelimesinin şehir anla­mında kullanıldığı dikkati çekmektedir.
Diğer bir rivayete göre ise Balıkesir adı, balı kesir, yani balıçok, bol anlamındaki söz .grubundan gel­mektedir. Buna göre Balıkesir'in balının bol ve lez­zetli oluşu bu adı almasına sebep olmuştur.
Başka bir rivayet ise Balıkesir'in ilk kurulduğu yıllar­da buraya gelen bir yabancının iyi muamele görme­mesi üzerine. balı keser, yani hatır, gönül tanımaz adını verdiği 'şeklindedir. Buna göre bal, Arapça'da hatır, gönül anlamını taşımaktadır. Bunların dışında bölgede bir süre hakim olan İran Hükümdarı Balı Kisra veya civardaki Yılanlı Dağ'ın eski adı olan Balcea yada Pelecas'ın Balıkesir adı­nın ilk şekli olduğu ileri sürülmektedir. Fakat bunlar uzak ihtimaller olarak değerlendirilmektedir. Bütün bu rivayetler içinde en kabul edileni, buraya yerleşen Türk oymaklarının Orta Asya hatıralarını canlı tutmak için koymuş olabilecekleri Balık Hisar adıdır. Balıkesir dışında tarihte daha çok anılan bir adı daha vardır. Bu ad yörede bir süre hakim olan Karesioğulları Beyliği'nin kurucusu Karasi Bey'den kaynaklanan Karesi adıdır. İlin gerek beylik, ge­rekse Osmanlı Sancaklığı döneminde daha çok bu adla anılmıştır. Bir rivayete göre de Karesi beyinin oturduğu kaleye Beylik Hisar adı verildiği için bu ad değişerek bugünkü Balıkesir şeklini almış olduğu söylenmektedir Balıkesir Bengisi


Balıkesir'in Türkiye'de değil, bütün dünyada tanınması ünlü Bengi oyunu sayesindedir. Bundan dolayıdır ki Balıkesir'de Bengi'nin ve bu oyunu adeta şiir gibi oynayan Bengicilerin çok özel bir önemi vardır. Kelime anlamı "sonu olmayan, ebedi" demek olan benginin izlerini İslamiyet öncesi Göktürkler dönemine kadar götürmek mümkündür. Türk tarihinin ilk yazılı kaynakları olan Orhun Kitabeleri, Göktürkler tarafından ebedi taş anlamında "Bengü Taş" olarak adlandırılmıştır. Bengi kelimesiyle ilgili olarak bir de rivayet vardır. Bu rivayete göre Türkler Orta Asya'dan Anadolu'ya gelirken düşmanlarıyla mücadele ederek, savaşarak vuruşa vuruşa gelmişler. Bu mücadele esnasında öldürdükleri düşmanın başında durur ve "BENĞİ!.." diye nara atarlarmış. Bu durum bir gelenek halinde, yiğitlik gösterisi olan ünlü bengi oyununda sürdürülmüştür. Balıkesir'de düğünlerin, erfene sohbetlerinin ve Akpınar eğlencelerinin baş oyunu olan ve sadece Bengi oyunu Atatürk tarafından da çok beğenilmiştir. 24 Haziran 1934'te Atatürk'ü karşılayanlar arasında Bengi Ekibi de vardı. İran Şahı Rıza Pehlevi ile beraber, İzmir üzerinden Balıkesir'e gelen Atatürk, tren istasyonunda Tevfik Güngörmüş, Ahmet Atagün ve Necip Şengül'ün de içinde bulunduğu Bengi Ekibinin oyunuyla karşılanıyor. Ekibi ve oyunu beğendiği için huzurunda birkaç defa oynatıyor ve takdirlerini belirtiyor. Atatürk'ün emriyle gezinin devamına da katılan ekip Balıkesir Belediyesi'nin tahsis ettiği araçla Çanakkale'ye gitmiş ve birkaç defa bengi oynamıştır. Bu gezi sonunda kendilerine 300 lira verilmek suretiyle Pamukçu'ya gönderilirler. Aynı yıl daha sonraki bir tarihte ekip, Ali Hikmet Paşa'nın davetlisi olarak Küçük Çiftlik Parkı'nda gösteri yapmak üzere İstanbul'a gider. Pamukçu ekibinin İstanbul'da olduğunu duyan Atatürk, bütün oyuncuları Dolmabahçe Sarayı'na davet eder. Bengi Ekibi'nin Yurtdışı Etkinlikleri: 1957'de kurulan Pamukçu Halk Oyunları Derneği Bengi Ekibi'nin ilk yurtdışı seyahati, Dr. Fazıl Küçük'ün davetiyle 1958 yılında Kıbrısa gerçekleşti. Uçakla Lefkoşe'ye inen Bengi Ekibi, Bursa Kılıç-Kalkan Ekibiyle beraber 19 Mayıs bayramını kutlarlar. Her iki ekip de Kıbrıslı Türklerin büyük takdir ve hayranlığını kazanırlar. 1958 yılının Haziran ayında Akdeniz Vapuru'yla İstanbul'dan Marsilya'ya oradan da otobüsle Nis'e giderek Nis ve Kan Festivali'ne katılırlar. Daha sonra Brüksel'e geçen ekip, burada tertiplenen "Türk Gecesi"nde başarı ile ülkemizi temsil ederler. Brüksel'e Bengi Ekibi ile beraber Bursa Kılıç-Kalkan, Silifke Ekipleri ve Çorum'dan meşhur zurnacı Niyazi katılır. Brüksel'deki programdan sonra İtalya'ya geçen ekip Emperia şehrindeki askeri bayrama katılarak bütün Avrupa'ya sesimizi duyurur. 4-14 Kasım 1968 tarihleri arasında Monako'da düzenlenen "Dünya Turizm Cemiyetleri" kuruluşunun 70. yılına iştirak eden Bengi Ekibi Prens Rainer ve Prenses Grace Kelly'in takdirlerini kazanırlar. Turizm Bakanlığı'nın izni ile katıldıkları ve büyük başarılar kazandıkları milletlerarası etkinliklerin sonuncusu, 1973 yılında gerçekleşen ve Tunus'ta düzenlenen Akdeniz Oyunları'dır. Türkiye'yi bütün Avrupa ekipleri arasında başarıyla temsil eden Bengi Ekibi burada 35 gün kalmıştır. Yabancı devlet başkanlarından, ABD Başkanı Eisenhower'ın, Fransa Devlet Başkanı De Gaulle'ün ve Prens Hasan'ın karşılama törenlerinde hazır bulunan ekip, ayrıca üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın, Başbakan Adnan Menderes'in ve Başbakan Süleyman Demirel'in huzurunda da oynamışlardır. Balıkesir Coğrafya


Balıkesir, Marmara ve Ege sahillerinde eşsiz kıyıları, kaplıcaları, şifalı içme suları, ormanları, mazisindeki haklı ve şerefli gururuyla yurdumuzun tarihi ve doğal zenginlikleri ile dolu güzel köşelerinden biridir. Balıkesir, Güney Marmara’da yer almakta, hem Marmara, hem de Ege Bölgesinde toprakları bulunmaktadır. Doğusunda Bursa, Kütahya, güneyinde İzmir, Manisa, batıda Ege Denizi, Çanakkale, kuzeyinde Marmara Denizi ile çevrilidir. İlin yüzölçümü 14.292km2 olup, alan büyüklüğü bakımından ülke genelinde 13'ncü sıradadır. 39-40 kuzey enlemleri ile 26-28 doğu boylamları arasında yer almaktadır. Rakımı 139 metredir. Marmara Denizi ve Ege Denizine bir çok ilçesi ve sahili bulunan Balıkesir’in merkez ilçe dahil 19 ilçesi, 52 belediyesi ve 909 köyü vardır. Balıkesir Ulaşım


ULAŞIM
Balıkesir, Ankara, İstanbul, İzmir gibi üç büyük ilin oluşturduğu üçgen içinde yer alan tarihi ve turistik özelliklere sahip bir ildir. Balıkesir'imiz, Ankara, İzmir, İstanbul, Çanakkale ve Bursa'ya asfalt; İzmir, Eskişehir, Ankara ve Bandırma'ya demiryolu; İstanbul'a Bandırma üzerinden deniz yolu ile bağlantılıdır. Merkez ve Körfez Havaalanları tamamlandığında havayolu ve ulaşım da sağlanacaktır. Balıkesir-Ankara 530km İzmir 172km İstanbul 393km Bursa 150km Çanakkale 209km Balıkesir-Ayvalık 127km Balya 50km Bandırma 96km Kuş Cenneti 84km Bigadiç 38km Burhaniye 93km Dursunbey 79km Edremit 86km Akçay 96km Balıkesir-Erdek 119km Gönen 114km Havran 77km İvrindi 37km Kepsut 25km Manyas 80km Savaştepe 48km Sındırgı 63km Susurluk 45km Marmara ilçesi ile Türkali (Avşa), Paşalimanı, Ekinlik adalarına ulaşım ise, Erdek'ten adalarına ulaşım ise, Erdek'ten denizyoluyla mümkündür. Buna göre, Erdek'ten feribot ile Türkali'ye (Avşa) 2,5 saat Marmara'ya 1,5 saat Ekinlik'e 2,5 saat Bandırma'dan İstanbul'a feribot ile her gün gündüz ve gece olmak üzere, düzenli feribot seferleri yapılmaktadır. Balıkesir'in tarihi


Balıkesir İli’nin kapladığı bölge eski çağ tarihinde Misya (Mysia-Mysi) diye analırdı. Misyalılar bir çok kavimle birlikte, Balkanlardan Anadolu’ya gelerek bu bölgeye yerleşmişlerdir. Buraya kendi adlarını vermişler, ancak bağımsız bir devlet kuramamışlardır. Hititler Eski Krallık zamanında (MÖ. 1660-1490), ülkelerini kıyılara kadar genişletmiş, bu arada Balikesir Bölgesini (Mysia) de ele geçirmişlerdir. Mysia Bölgesi Hititlerden sonra sırasıyla Friglerin, Lidyalıların, İranlıların, Büyük İskenderin, Bergama Krallığının ve Romalıların egemenliği altına girmiştir. Mysialılar, Yunanlılarla Truvalılar arasında olan meşhur savaşlarda Truvalılar tarafını tutmuşlardır. Bölge, VII. Yüzyıldan itibaren müslümanlar tarafından tanınmaya başlandı. İstanbul’u iki defa kuşatan islam orduları Mysia’dan geçtiler. 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Selçuklu Türkleri Anadolu’ya hakim olmaya başladılar. Batı Anadolu’da Bizansın zararına savaşmakta olan Selçuklu Uç Beylerinden birçoğu bağımsız beylikler kurdular. Bunlardan Kalemşah Beyin oğlu Karesi Bey’de Mysia ve dolaylarında Karesi Beyliğini kurarak Balıkesir’i kendisine merkez yaptı. Daha sonra Osmanlıların egemenliğine giren Karesi (Balıkesir), merkezi Kütahya olan Anadolu Beylerbeyliğine bağlı bir sancak merkezi idi. Karesi Sancağı, Marmara kıyılarına yakın yerlerde doğu taraftaki bir kısım topraklar hariç, hemen hemen şimdiki il topraklarını kapsamaktaydı. Karesi Sancağı, 1818 yılında, yeni teşkil edilen Hüdavendigar (Bursa) Vilayetine bağlandı. Karesi 1845 tarihinde Manisa ile birleşti, merkezi Manisa olan ayrı bir vilayet kuruldu. 1880 yılında Biga Balıkesir’e katılarak “Karesi Vilayeti” teşkil edildi. Karesi Vilayeti, II. Meşrutiyetin ilanini müteakip, müstakil mutasarriflik haline getirildi. 1923 yılında bütün sancaklar vilayet haline getirilince Karesi de vilayet oldu. 1926 yılında, bir kanunla, Karesi deyimi kaldırılarak “Balıkesir” sözü aynı zamanda Vilayetinde adı oldu. Şehrin adının (Eski Hisar) ya da rivayeti göre Bal’ı Kesir (balıçok)den geldiği söylenmektedir. Milli Mücadele yıllarında İzmir’in Yunanlılar tarafından işgaline ilk tepki 16 Mayıs 1919 günü Balıkesir’den gelmiş, Red-i İlhak Cemiyeti kurulmuştur. 18 Mayıs 1919 tarihinde Alacamescit’te toplanan 41 kişilik heyet Atatürk’ün tarihi Amasya Genelgesi ile; “Milletin istiklalini yine Milletin azm-i kararı kurtaracaktır.” uyarısına uymak suretiyle Balıkesir Kongresi yapılarak ilk protestoyu çekmişlerdir. Yunan ilerlemesine karşi ilk mukavemet 28 Mayis 1919’da Ayvalik’ta olmuştur. 30 Haziran 1920’de işgal edilen Balıkesir 6 Eylül 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtarıldı. Tarihi Eserler Saat Kulesi: Saat Kulesi 1829 yılında Girit’li Mehmet Paşa tarafından İstanbul Galata Kulesi’nin benzeri olarak silindir şeklinde yaptırılmış idi. 1897 yılındaki deprem nedeniyle yıkılınca, 1901 yılında bugünkü şekliyle yeniden yaptırılmıştır. Kare prizma şeklindeki bina, beyaz kesme taş ile yapılmış ve kabartma işçiliklerle de süslü hale getirilmiştir.En üst kat kubbe ile örtülmüş ve büyük bir çan eklenmiştir. Buranın hemen altındaki katta ise dört yöne de birer saat konmuştur. Şadırvan: Saat kulesinin yakınında yer almaktadır. 1908 yılında Ömer Ali Bey zamanında yapıldığı sanılmaktadır. Pembe granitten yedi sütuna oturan soğan şeklinde bir kubbe bulunmaktadır. Kemerlerle bağlı sütunların üzerinden yatay bir silme ve saçak yer almaktadır. Yağcıbedir halısı


Yağcıbedir Halıları Yörük aşiretinin örf, adetleri ve geçmişlerini yansıtan bir sanat eseridir.Yağcıbedir halıları Sındırgı ve Bigadi.ilçeleri ve merkezi köylerde yaygın olarak dokunmaktadır. Çok ince yün ipliklerden dokunur. Atkısı ve çözgüsünde yün iplik kullanılır. dm2 1400-1600 düğüm bulunur. 1cm' sinde 30-35 ilme bulunur. İlme düğümleri Türk Düğümüm (Gördes) çok sağlam atıldığından halıların ömrü çok uzundur. Bu gün Sındırgı ve bigadiç yöresinde 10.000- 10.500 civarında tezgahta yılda 300.000 adet çeşitli ebatlarda Yağcıbedir Halısı dokunmaktadır. Yağcıbedir'in ipi kök boyalarla boyanır, boyaları solmaz. Yağcıbedir Halılarında dört ana renk hakimdir. Lacivert (gök), Kırmızı (Al), Koyu Kırmızı (Nariç), Beyaz (Ak) tır. Halılar kullanıldıkça renkler daha güzelleşir ve değer kazanır. Halıların 150-200 yıl ömrü bulunmaktadır. Otantik özelliğe sahiptir. Yağcıbedir Yörük Halkı yaşantısını dokuduğu halısına motife etmiştir. Halıdaki her motifin bir anlamı bulunmaktadır. Sevinç ve üzüntülerini motif dokuduğu halıya işlemiştir. İlçemiz köylerinde genelde her köyde halı dokuma çalışmaları vardır. Ağırlıklı olarak Karakaya- Eğridere- Eşmedere- Çakıllı- Alakır- gölcük ve Danaçayır köylerinde Yağcıbedir halısı dokunmaktadır. Sındırgı tipi Yağcıbedir Halıları üç grupta toplanır. Karagöz- Heybesulu- Yedielli gibi isimleri almışlardır.


Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol