balıkesir

bandırma

BANDIRMA

Bandırma, ticari, sanayi, kültürel, turistik ve sosyal alanda ileri bir ilçemizdir. Çevresinde Gönen ve Erdek gibi Türkiye ve Dünya turizminde yeri olan bir ılıcası diğeri denizi ve antik kent yapısı ile ünlü, bu iki turizm merkezi, Bandırma'nın ekonomik ve sosyal yapısı ile adeta bütünleşir. Bölgenin en önde gelen güçlü ekonomik yapısı ile Bandırma, İstanbul'dan sonra "Marmara Denizi"nin ikinci büyük limanıdır. Dünyaca ünlü ve Avrupa Konseyi Diplomalı KUŞ CENNETİ MİLLİ PARKI'na sahiptir. İlk çağlardan bu yana hemen karşısındaki Kyzikos'un kardeş şehri gibidir. Antik çağlarda, Kyzikos şehir devletinin limanı olarak kullanılırdı. Çevrede bu devre ait pek çok kalıntı bulunmaktadır. Şehrin batı kaynaklarındaki adı önce "PARORMAS" "Emin Limanı" iken, işletme hakkı Fransızlara verilen ve dış ülkelere ihraç edilen borasit madeninin çıkış yeri olan ilçe, bu kez de PANDERMİT olarak adlandırılmıştır. 1880 yılında ilçe merkezi olan ve Belediye kuruluşu gerçekleşen Bandırma 17 Eylül 1922'de işgalden kurtarılmıştır. Osmanlı döneminde Marmara'da çok önemli bir liman durumundadır. 1911'de demiryolu ile İzmir'e bağlanınca önemi daha çok artmış ve bugünkü gelişim durumuna gelmiştir.

Bandırma İklim

İKLİM
Bandırma'da yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Ancak Balkanlardan gelen karasal iklimin geniş alanı üzerinde olduğundan bu iklimden de etkilenmektedir. Ortalama hava sıcaklığı Mayıs-Ekim aylarında 20-23C civarındadır. Temmuz ve Ağustos ayları mutadil rüzgarlı geçer.


Bandırma Kültür - Tarih

Bandırma’nın içinde bulunduğu bölgede yapılan kazı ve araştırmalardan, bu alanda M.Ö. 6. Bin yılının ortalarına uzanan Neolitik ve 5. Bin yılının sonlarına uzanan Kalkolithik yerleşmelerin olduğu tespit edilmiştir. M.Ö. 4000 yıllarında bölgede Yortan kültürünü ve M.Ö. 3000’ li yıllarda ilk Tunç çağı ile birlikte bölgede Troia kültürü ile paralellik taşıyan yerleşmelerin varlığı görülmektedir. M.Ö. 2000 başlarında yörede bilinmeyen nedenlerle yerleşmelerin azaldığını görüyoruz. Daha sonra Demir Çağı (M.Ö. 1200 – 525) ile birlikte Bandırma bölgesinin belirgin bir şekilde yeniden önem kazandığını, Antik Ege’den ve Balkanlar’dan Anadolu’ya göçlerin olduğunu ve yörenin yeni kültürlerle tanıştığını anlıyoruz. M.Ö. 2000 yılı sonlarından bölgenin Osmanlı egemenliğine girinceye kadar ki dönem içerisinde bölgede büyük bir kültür mozaiğinin yaşandığını, Frigler’in, Lidyalılar’ın, Mysialılar’ın, Traklar’ın, Persler’in, Makedonlar’ın Roma ve Bizanslılar’ın etkili oldukları anlaşılmaktadır. M.Ö. 550 – 334 yıllarında Persler’in egemenliğinde kalan bölge Daskyleion’da bulunan Pers (Akhaemenid) Satrap’lığı (Genel Valilik) nedeniyle çok önem kazanmıştır. Büyük İskender’in M.Ö. 334 yılında Persler’i yenmesiyle bölge, Makedonyalılar’ın eline geçmiş, sonraki yıllarda Türkler’in eline geçinceye kadar Roma ve Bizans yönetiminde kalmıştır. Bandırma’ya Türkler’in girişi ise Anadolu’da ilk Türk Devletini kuran Kutalmışoğlu Süleyman Bey’in 1076 yılında Kyzikos’la birlikte Aydıncık ve Bandırma’yı fethetmesiyle gerçekleşmiştir. 1106 yılında Selçuklu Sultanı 1. Kılıçarslan’ın vefatı sonrası bölge tekrar Bizans egemenliğine geçmiştir. 1115 yılında Bölgeye hücum eden Türkler Bursa ve Apollonia’yı alarak Kyzikos ve Panormos üzerine yürümüşler, ancak Haçlılar’ın ardı arkası kesilmeyen akınları karşısında geri çekilmişler bölge Bizans egemenliğinde kalmıştır. 12. yüzyılın sonlarında Selçuklu uç Beyleri egemenliklerini ilan etmişler, Bandırma’da Karesi Beyliği’nin himayesine girmişler. Merkezi Balıkesir olmak üzere Bölgeyi idare eden Karesi Bey daha sonraları Marmara ve Çanakkale sahillerini, Karabiga ile birlikte bazı şehirleri eline geçirmiştir. Türkler’in bölgedeki hakimiyetinden çekinen Bizanslılar Anadolu’da Türk Beylerinin ilerleyişini durdurmak için İspanya’dan Katalanlar adıyla bilinen paralı askerler getirerek Kyzikos’a yerleştirmişlerdir. Bir süre Aydıncık ve Hüdavendigar’a bağlı olan Bandırma 16. Yüzyılın 2. yarısında Galata Kazası Kapıdağ Nahiyesine bağlanmıştır. Bandırma’nın o yıllardaki gelişmesinde Padişah’ın Dergah-ı Ali çavuşlarından Haydar Çavuş’ un Bandırma’ya yerleşmesi önemli bir etken olmuştur. Bazı kaynaklarda Bandırma’ya sürgün olarak gönderildiği belirtilen Haydar Çavuş, sahilde kendi adını taşıyan bir cami, medrese, hamam, beş ev, on dükkan yaptırmıştır. Bu eserleri vakıf olarak Bandırma’ya bırakan Haydar Çavuş’un bundan sonraki yaşamı konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bandırma, 1830 yılında Erdek ilçesi Kapıdağ bucağına bağlanmış, Tanzimata kadar voyvodalıkla idare edilen Bandırma Tanzimatın ilanından sonra gerçekleştirilen idari yapılanmadan sonra Erdek ilçesine bağlı bir bucak olmuştur. 1874 yılında büyük bir yangın geçiren Bandırma’nın tamamına yakını bu yangında harap olmuştur. Yangın sonrası Bandırma kısa zamanda yeniden onarılmış, Haydar çavuş camii de on bir yılda kagir olarak yeniden yapılmıştır.1876- 1878 Osmanlı- Rus savaşı sonunda, Kırım ve Romanya’dan göç eden Tatarlar’ın Bandırma’ya yerleştirilmesi şehirde bir canlanmaya ve nüfusunun artmasına neden olmuştur. Bu gelişmeler sonrası Bandırma, 1878 yılında Karesi Sancağı’na (Balıkesir) bağlı bir ilçe merkezi haline getirilmiştir.


Bandırma Mesire Yerleri

Gezi ve Mesire Yerleri

Bandırma, çevresindeki tarihi ve doğal güzelliklerin kavşağında bulunmaktadır. Musakça Köyü, Çakıl Köyü, Erikli Köyü ve Çamlık (Edincik), ayrıca Hükümet Parkı, Evyapan Parkı, Atatürk Parkı birer mesire yeridir.

Gezelim Görelim



Tarihi Eserler Bandırma-Balıkesir yolunun 28.km'sinde sağa saptıktan sonra 4km içerde Aksakal nahiyesine bağlı Daskyleion harabeleri vardır. İon ve sonra Pers İmparatoru Darius'a ait izler taşımaktadır. Şehir içinde Haydarçavuş Camii ve Çeşmesi, Kültür Merkezi, Baki Baba Türbesi, İhsaniye Mahallesinde Koç Kocan Çeşmesi, Edincik Nahiyesinde Ulu Camii, Kübet Camii, Emir Sultan Camii, Hamidiye Camii, Behya Camii, Üçpınar Camii, Amasya Çeşmesi, Ulu Cadde Çeşmesi ve Alişan Çeşmesi dikkati çeker. Şehrin 10km batısında Kapıdağ Berzahında Kyzikos (Belkıs) Harabeleri bulunmaktadır. Bu harabelerde Hadrian Mabedi, Su Kemerleri anfiteatır ve şifalı su kaynakları mevcuttur. Bandırma-Balıkesir yolunun 28.km'sinde sağa saptıktan sonra 4km içerde Aksakal nahiyesine bağlı Daskyleion harabeleri vardır. İon ve sonra Pers İmparatoru Darius'a ait izler taşımaktadır. Şehir içinde Haydarçavuş Camii ve Çeşmesi, Kültür Merkezi, Baki Baba Türbesi, İhsaniye Mahallesinde Koç Kocan Çeşmesi, Edincik Nahiyesinde Ulu Camii, Kübet Camii, Emir Sultan Camii, Hamidiye Camii, Behya Camii, Üçpınar Camii, Amasya Çeşmesi, Ulu Cadde Çeşmesi ve Alişan Çeşmesi dikkati çeker. Şehrin 10km batısında Kapıdağ Berzahında Kyzikos (Belkıs) Harabeleri bulunmaktadır. Bu harabelerde Hadrian Mabedi, Su Kemerleri anfiteatır ve şifalı su kaynakları mevcuttur.
Bugün 24 ziyaretçi (30 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol