balıkesir

manyas

Manyas


Coğrafyacı Strabon’a göre bu beldenin en eski sakinleri Dolionlardır. Eski ismi Milotopolis veya Pemaninos olan Manyas’ın Ergili Mevkii’nde yapılan kazılarında, 6. ve 7. yy’a ait Doğu Yunan seramik parçaları elde edilmiştir. 12. Asır sonunda Anadolu Selçuklu Devleti çökünce Karesi Bey, bu bölgeyi egemenliği altına almıştı. Manyas 1337 yılından sonra ise Osmanlı idaresine geçmiştir. 1877 Osmanlı – Rus harbi sonucunda Kırım Türklerinden 25 hane, bölgeye yerleşmiştir. Çevre halkı tarafından Tatar Köy adı verilen ve çeşitli göçlerle büyüyen yerleşim, Bandırma’ya bağlı Manyas nahiyesi olmuştur. 1936 yılında 3012 Sayılı Kanunla Balıkesir’e bağlı bir ilçe haline gelmiştir. Yüzölçümü 586 km² ’dir. Kuzey kesimi ovalık olup, toplam yüzölçümünün %30’unu teşkil etmektedir. %70’ini kaplayan güney kısmı ise dağlık ve engebeli araziye sahiptir. 19.000 hektar ormanlık saha bulunmaktadır. İlçe Manyas Gölü’ne 10 km mesafede gölün güneyinde bulunmaktadır. İlçenin rakımı 55 m’dir. İlçe ekonomisi ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılığa dayanır. Sulu araziden yılda 2 ürün alabilmek mümkündür. Yetiştirilen ürünler arasında buğday, ayçiçeği, şekerpancarı, domates, mısır, lahana başta gelmektedir. Küçükbaş hayvancılıkta merinos,kıvırcık türü koyun ve kıl keçisi beslenmektedir. Komşu ilçelerden ve ilimiz otogarından her saat kalkan otobüslerle ulaşım sağlanmaktadır.


Manyas - Kuşcenneti


Marmara Bölgesinde, Balıkesir ili Bandırma ilçesi sınırları içinde Kuş Gölü (Manyas Gölü)'nün kuzeydoğusunda yer alan Milli Parka Balıkesir-Bandırma karayolunun 15 km’ sinde güneye sapan 3 km lik bir yolla ulaşılır. Kış mevsiminin sonlarına doğru Kuş Gölü'nün suları yükselmeye başlar ve kuzeybatı kıyısındaki, küçük söğüt korusunu ve etrafındaki sazlıkları kaplar. Kışın bahara döndüğü günlerde soğuk devreleri güney ülkelerinde geçiren göçmen kuşlar yuva kuracak yer olarak sessizlik içindeki Kuşcenneti Milli Park'ını seçerler. Yuvalarında yumurtlar, kuluçkaya yatarlar. Yavrular gözlerini burada açarlar, beslenir, büyür, serpilir ve gelecek yıl yine gelmek üzere uzaklara uçarlar. Göl suları, söğüt korusu ve sazlıkların sağladığı beslenme,güvenlik ve barınma olanakları ile elverişli iklim şartları, Avrupa-Asya kıtaları arasında büyük kuş göçlerini bu küçük (64 Ha) yurt köşesine yönelterek, yörenin memleketler arası ün kazanmasına neden olmaktadır. Kaşıkçıdan balıkçılara, çeltikçiden karabataklara, sazbülbülünden pelikanlara, kuğudan kazlara, ördeklere kadar kuluçka yapan, kışlayan ve göç sırasında uğrayan 239 kuş türünden 2-3 milyon kuş her yıl buraya uğramaktadır. Kuşcenneti Milli Parkının ülkemizdeki diğer Milli parklardan farklı özel bir yeri vardır. Uluslararası düzeyde önem taşıyan Milli Parktaki kuş zenginliği ve Milli Park tanımı içindeki başarılı koruma uygulaması nedeniyle 1976 yılında Avrupa Konseyince A sınıfı Avrupa diploması verilmiştir. 1981-1986-1991 ve 1996 yıllarında bu diplama yenilenmiştir. Ayrıca 15.4.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan kararla Kuşcenneti, Romsen Sözleşmesi (Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan Hakkında Sözleşme) kapsamına alınmıştır. Kuşcennetinde kuş yaşamının ilgi çekici dönemlerini izleme imkanı, Mart-Temmuz ve Eylül-Ekim ayları arasındadır.Gözetleme kulesinden geniş bir çevre gözetlenebilir.
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol